Esma Sultan Yalısı’nın restorasyonundan Beşiktaş Balık Pazarı’na kadar birbirinden farklı pek çok projeye imza atan Avcıoğlu, kurduğu vakıf ile mimarideki genç yetenekleri keşfetmeyi amaçladı....
GAD Foundation İstanbul ofisinde 60 kişilik bir mimari ortam içerisinde hayata geçen GADEV’in tek kişilik bir vakıf olduğunu söyleyen Avcıoğlu, "Vakfın Mütevelli Heyet Başkanida benim, en alt kadrodaki çalışanı da. Bu yönüyle bu vakıf Türkiye için bir ilk olabilir” dedi. Vakfın öncelikli amacının mimarlık mesleğinin gelecek nesillere günün koşulları ile uyumlu bir şekilde aktarılması olduğunu kaydeden Avcıoğlu, şöyle konuştu: "Türkiye'deki ticari yapilanma ve mimari ve benzeri mesleklerin uzun ömürlü olabilmeleri kolay değil. Her konuyu devletten beklemek ya da devlet üzerinden yapmak mümkün olmuyor. Vakfı kurarken bir yandan geleceğin mimarlarının yetişmesine katkıda bulunmak istedim, bir yandan da toplumdan aldığımı, geri vermeyi amaçladım. Öncelikli hedefim, GAD Foundation bünyesindeki bütün şirketleri vakfın etrafında toplayıp, projeleri vakıf üzerinden hayata geçirmek olacak.”
Bu yıl 25. yılıni kutlayan GAD Foundation ile Türkiye ve dünyada pek çok mimari projeye imza atan Mimar Gökhan Avcioglu, bir yandan da genç yetenekleri bulup, yetiştirmek üzere kollari sıvadı. Mimarlık ve Yerleşme Kültürünü Geliştirme Araştırma Değerleme Eğitim Vakfı (GADEV) adı altın-i da kurduğu vakıfla, mimarlık öğrencilerine iş ve staj imkanı sağlan Avcıoğlu, "Rakiplerimi yetiştirmek istedim. Mimarlık öğrencileri arasında yetenekli olanlan seçip, birlikte çalışacağım” dedi. Vakfın kuruluşundan bu yana geçen bir yfi içerisinde 50’ye yakın mimarlık öğrencisinin GAD Foundation’da staj yaptığım söyleyen Avcıoğlu, vakfın amaçlarım ve projelerini Sözcü Pazar’a anlattı:
Yani birinci kural bu meslek için uygun ve ‘ yatkın olmalarıdır. Üniversitelere girişteki bu toplu hücum sistemi ve bu otoriter devlet yapısıyla olmuyor bu iş. Böylesi özel bir iş için, öğrencilerin çok daha erken yaşlardan itibaren yetiştirilmeye başlanmaları gerekir. İşte bu eksikliklerle mezun olan gençlerin birçoğu da, yatkın olmadıkları halde mimarlık fakültelerine girmiş olduklarından mesleki varlıklarım sürdüremiyor. Vakfa gelen öğrenciler kendi fakültelerinde görmedikleri pek çok şeyi burada ofis ortamında görüyor ve yaşayarak öğreniyorlar. Aslında ikinci bir okul gibi oluyor onlar için burası. ”