Hello _ International Awards 10-2012
GAD, üç yıl içinde International Property Awards dahilinde toplam 12 ödül kazandı. Bu yılın sonunda ise kıta birincilerinin arasından dünya birincileri seçilecek. Kimbilir belki Gökhan Avcıoğlu bir kez daha dünyanin en iyilerinden biri olarak ödül alacak.
O arada ben yine sormaya devam ediyorum: Bildiğim kadarıyla mimarların çok sevdiği şehirlerden biri Londra! Sizin yorumunuz nedir? "Londra özel alanlarla kamusal alanların oldukça iyi orantılandığı şehirlerden biri. Diğer şehirlerden bu özelliğiyle ayrılıyor ve her Londra’ya geldiğimde özellikle bu alanlara, meydanlara, parklara gitmeyi tercih ediyorum. Bu anlamda iyi bir şehircilik örneği olarak görüyorum. Ve mümkün olduğunca bunları tekrar tekrar tecrübe edip içinde yaşayıp İstanbul’a döndüğümde de bu tur projelerle karşılaşmanın fırsatlarını arıyorum. Özel sektörle yaptığımız projelerde bile mümkün olduğunca böyle ortak kullanım alanlarını çoğaltacak çözümler oluşturmaya çalışıyorum. Ayrıca Londra Belediyesi’nin başka ülkeler ve şehirlerdeki etkinliklerini de izliyoruz. Şu andaki belediye başkanı da dahil Türkiye ve özellikle İstanbul ile çok ilgili. İyi ilişkilerimiz var ve önümüzdeki günlerde buradaki mimar arkadaşlarımızla birlikte projeler geliştirmeyi planlıyoruz. Böy-lece ortak tarihimizi de paylaşıyoruz. İstanbul da bir Roma şehri, Londra da bir Roma şehri. Ortak paydalar var.”
Nihayet Covent Garden’dayız. Burası turistik olmasına rağmen Londralılar’ın da sıklıkla geldiği şehrin sevdiğim renkli ve hareketli meydanlarından biri! Meydanda kurulan açık pazarları, sokak peıformansçıları ve müzisyenleriyle özellikle Christmas zamanı görülmesi gereken büyük bir alan, meydan, market... Dilediğinizi seçin çünkü Covent Garden bunların hepsi. Gökhan Avcıoğlu da sanırım aynı fikirde: "Bugün gittiğimiz Covent (iareleri mesela benim çok sevdiğim mekânlardan biri Londra’da. Hem alışveriş yapılabiliyor hem de insanlar birim leriyle kaynaşabiliyor. Aslında hiç yeşil olmadan, meydan taşlarla kaplı ve binalarla çevrili olmasına rağmen insanları bir araya toplayabilen bir yer. Yani illa ki park ya da bahçe olması gerekmiyor.”
Peki acaba sık sık ziyaret ettiği bu şehirde en çok nerelere gidiyor? "Londra hem mimari hem
de kültürel açıdan çok önemli bir şehir. Bir finans merkezi aynı zamanda. Çok önemli sergilerin ve event'lerin düzenlendiği bir şehir. Burada olmadığım zamanda gerçekleşmiş bir proje var ise onu görmeyi tercih ediyorum. Önemli müzelerdeki sergiler de her zaman ilgi çekici oluyor. Ayrıca buradaki mimarlar birliğiyle kontağımız var, onları da takip ediyoruz ve etkinliklerine katılıyoruz. Her zaman farklı yaklaşımlar getiren bir yer Londra. Üstelik global bir şehir, çok yabancı var.”
Bu organizasyonda, ödül töreninin dışında gün boyu süren etkinliklerin de olduğunu söylüyor Avcıoğlıı: "Benden Türkiye’deki development sektörünü anlatmalın istediler” diyor. "Kendi ofisimizin reklamından çok Türkiye ile ilgili gelişmeleri anlatmak daha ilginç. Bunun gibi birkaç etkinlik daha var dünyada. Bunları takip edip hem kendi gelişimimiz adına hem de Türkiye’nin gelişimi adına katılıyoruz.”
Hazır Türkiye’nin gelişimi demişken hep aklıma takılan bir ikilemi paylaşıyorum: İstanbul’da inanılmaz mimari projeler uygulanıyor. Bir yandan şehrin mimari gelişimi dünya standartlarını bile zorlarken öte yandan da çirkin, altyapısız, çürük yapılaşma da İstanbul’un kamburlarından biri! "Sürdürülebilir yapılaşma, altyapı da hallettiği için (ulaşım problemini ayrı tutuyorum) başta İstanbul olmak üzere diğer kentlerde de ciddi yatırımlar yapmak lazım. Önümüzdeki zamanlarda sürdürülebilir yani kendi kendine yetebilen binalar ve şehirler, altyapıya bağımlı olmadıkları için daha başarılı olacaktır. Altyapı ile Türk’ün imtihanı çok başarılı olmadı. O yüzden sürdürülebilir yapılaşmalar daha uygun sonuçlar verebilir. Aslında bütün dünyada şöyle bir durum var: Londra, Paris ve New York gibi şehirlerin önemli bir kısmı altyapı ile işini çoktan bitirdiler. Ama bu şehirlerde de sürdürülebilir yapılaşmaya geçebilmek içiıı eskiyi renove etme durumu sözkonusu.”HAAZ
Özlem Avcıoğlu, Haaz projesi için verilen ‘Best Retail Interior Highly Commended’ ödülünü aldı.
Gece, kokteylle başladı ve yemekle devam etti. Ödül töreni de akşam yemeği ile eş zamanlı olarak başladı. Ödül kazananlar teker teker anons edilerek sahneye davet edildi ve ödülleri kendilerine sunuldu.
one&ortakoy
1994’ten beri mimari tasarım, araştırma ve konsept tasarımı üzerinde çalışan mimar Gökhan Avcıoğlu, ‘One Orta-köy’ projesiyle ‘International Property Awards 2012’ tarafından ‘Türkiye Architecture Mııl-tiple Residences’ kategorisinde de ödül aldı.
1994’ten beri mimari tasarım, araştırma ve konsept tasarımı üzerinde çalışan mimar Gökhan Avcıoğlu, ‘One Orta-köy’ projesiyle ‘International Property Awards 2012’ tarafından ‘Türkiye Architecture Mııl-tiple Residences’ kategorisinde de ödül aldı. Mudanya’da inşa edilecek MDNY House projesi de ‘International Property Awards 2012 Türkiye Architecture Single Residence’ kategorisinde, üniversite öğrencileri ve akademisyenler için planlanmış ‘Unisite II’ de International Property Awards 2012 tarafından ‘Türkiye Mixed lise Architecture’ kategorisinde ödül aldı. Avrupa ödüllerine layık görülen Borusan Music House ve Haaz projeleri de kendi kategorilerinde International ‘Property Awards 2012 Türkiye Ödülleri aldıO arada ben yine sormaya devam ediyorum: Bildiğim kadarıyla mimarların çok sevdiği şehirlerden biri Londra! Sizin yorumunuz nedir? "Londra özel alanlarla kamusal alanların oldukça iyi orantılandığı şehirlerden biri. Diğer şehirlerden bu özelliğiyle ayrılıyor ve her Londra’ya geldiğimde özellikle bu alanlara, meydanlara, parklara gitmeyi tercih ediyorum. Bu anlamda iyi bir şehircilik örneği olarak görüyorum. Ve mümkün olduğunca bunları tekrar tekrar tecrübe edip içinde yaşayıp İstanbul’a döndüğümde de bu tur projelerle karşılaşmanın fırsatlarını arıyorum. Özel sektörle yaptığımız projelerde bile mümkün olduğunca böyle ortak kullanım alanlarını çoğaltacak çözümler oluşturmaya çalışıyorum. Ayrıca Londra Belediyesi’nin başka ülkeler ve şehirlerdeki etkinliklerini de izliyoruz. Şu andaki belediye başkanı da dahil Türkiye ve özellikle İstanbul ile çok ilgili. İyi ilişkilerimiz var ve önümüzdeki günlerde buradaki mimar arkadaşlarımızla birlikte projeler geliştirmeyi planlıyoruz. Böy-lece ortak tarihimizi de paylaşıyoruz. İstanbul da bir Roma şehri, Londra da bir Roma şehri. Ortak paydalar var.”
Nihayet Covent Garden’dayız. Burası turistik olmasına rağmen Londralılar’ın da sıklıkla geldiği şehrin sevdiğim renkli ve hareketli meydanlarından biri! Meydanda kurulan açık pazarları, sokak peıformansçıları ve müzisyenleriyle özellikle Christmas zamanı görülmesi gereken büyük bir alan, meydan, market... Dilediğinizi seçin çünkü Covent Garden bunların hepsi. Gökhan Avcıoğlu da sanırım aynı fikirde: "Bugün gittiğimiz Covent (iareleri mesela benim çok sevdiğim mekânlardan biri Londra’da. Hem alışveriş yapılabiliyor hem de insanlar birim leriyle kaynaşabiliyor. Aslında hiç yeşil olmadan, meydan taşlarla kaplı ve binalarla çevrili olmasına rağmen insanları bir araya toplayabilen bir yer. Yani illa ki park ya da bahçe olması gerekmiyor.”
Peki acaba sık sık ziyaret ettiği bu şehirde en çok nerelere gidiyor? "Londra hem mimari hem
de kültürel açıdan çok önemli bir şehir. Bir finans merkezi aynı zamanda. Çok önemli sergilerin ve event'lerin düzenlendiği bir şehir. Burada olmadığım zamanda gerçekleşmiş bir proje var ise onu görmeyi tercih ediyorum. Önemli müzelerdeki sergiler de her zaman ilgi çekici oluyor. Ayrıca buradaki mimarlar birliğiyle kontağımız var, onları da takip ediyoruz ve etkinliklerine katılıyoruz. Her zaman farklı yaklaşımlar getiren bir yer Londra. Üstelik global bir şehir, çok yabancı var.”
